NUMARALI
HADİS-İ ŞERİF:
34 - (3033) حدثنا
عمرو بن
زرارة. حدثنا
هشيم عن أبي
هاشم، عن أبي
مجلز، عن قيس
بن عباد، قال: سمعت
أبا ذر يقسم
قسما إن: {هذان
خصمان اختصموا
في ربهم} [22 /الحج
/19] إنها نزلت في
الذين برزوا
يوم بدر:
حمزة، وعلي،
وعبيدة بن
الحارث،
وعتبة وشيبة
ابنا ربيعة،
والوليد بن
عتبة.
{34}
Bize Amr b. Zürâra
rivayet etti. (Dediki): Bize Hüşeym, Ebû Hâşim'den, o da Ebû Miclez'den, o da Kays
b. Ubad'dan naklen rivayet etti. (Şöyle demiş): Ebû Zer'i:
«Bunlar Rableri hakkında
mücâdele eden iki hasımdır.» [ Hac 19 ] âyeti, Bedir gününde mübarezeye çıkan
Hamza, Alî, Ubeyde b. Haris, Rabia'nın iki oğlu Utbe ile Şeybe ve Velîd b. Utbe
hakkında nazil olmuştur, diye yemin ederken işittim.
34-م - (3033) حدثنا
أبو بكر بن
أبي شيبة.
حدثنا وكيع. ح
وحدثني محمد
بن المثنى.
حدثنا
عبدالرحمن.
جميعا عن
سفيان، عن أبي
هاشم، عن أبي
مجلز، عن قيس
بن عباد. قال:
سمعت أبا ذر
يقسم، لنزلت:
هذان خصمان.
بمثل حديث هشيم.
- انتهى الجزء
الرابع وبه
تمام متن صحيح
مسلم.انتهى
الكتاب
{M-34}
Bize Ebû Bekr b. Ebî
Şeybe rivayet etti. (Dediki) : Bize Veki' rivayet etti. H.
Bana Muhammed b. Müsennâ
da rivayet etti. (Dediki): Bize Abdurrahman rivayet etti. Her iki râvi
Süfyan'dan, o da Ebû Hâşim'den, o da Ebû Miclez'den, o da Kays b. Ubad'dan
naklen rivayet etmişlerdir. Kays şöyle demiş: Ben Ebû Zer'i: «Bunlar iki
hasımdır...» âyetinin indiğine yemin ederken işittim...
Râvi Hüseyin'in hadîsi
gibi nakletmiştir.
Diğer tahric: Buhârî Megazî»
ile Tefsir»'de; Nesai Siyer
AÇIKLAMA: Ayet-i kerîmedeki iki hasımdan murad; iki
fırkadır. Hadîs-i şerifte iki tarafın mûbarizleri sayılmıştır. Bunlar
müslümanlar tarafından Hamza, Ali ve Ubeyde b. Haris; küffar tarafından Utbe,
Şeybe ve Velîd'dir. Hz. Hamza, Şeybe'nin karşısına çıkarak onu tepelemiş, Hz.
Ali de Velid'le mübareze ederek onun işini bitirmiştir. Yalnız, Hz. Ubeyde,
Utbe ile mübareze ederken yaralanmış, harbden dönerken bu yaradan vefat
etmiştir. Hz. Hamza ile Ali (Radiyallahu anh) onun mübarizini de
tepelemişlerdir.
Darekutnî bu hadis
hakkında söz etmişse de, Nevevî onun itirazını reddetmiş, hadîsde hiç bir za'f
ve iztırab olmadığını bildirmiştir.
KURTUBİ’DEKİ AÇIKLAMA İÇİN TIKLA
SAHİH-İ
MÜSLİM BİTTİ